Devleti böyle dolandırıyorlar! 'Yerlilik' vurgunu
Yerli üretimi desteklemek için sanayiciye verilen finansal katkı, bazı ithalatçı firmalar tarafından suistimal ediliyor. Aslında yurt dışından ithal edilen ürünler, faturalarda yerliymiş gibi gösteriliyor.
Firmalar özellikle yerlilik oranını yüzde 50’nin üzerine çıkarıp uygun krediye ulaşmak için her yolu deniyor.
İthal tarım makinaları furyasıyla mücadele eden yerli üreticiler, şimdi de gerçeği yansıtmayan yerlilik belgeleriyle karşı karşıya.
Yeni Şafak'ın haberine göre ithalatçı oldukları halde birçok firma, devletin sunduğu tarımsal kredi sübvansiyonlarından yararlanmak için hammadde, mamul parça ve diğer girdi maliyetlerinin oranlarını fatura dolandırma yöntemiyle yerlilik oranlarını yükseltiyor.
Devletin kamu bankaları üzerinden sağladığı tarımsal kredi sübvansiyonlardan yararlanmak için kredi alım aşamasında bildirilen yerlilik oranları gerçeği yansıtmıyor.
İlgili makamlara arz edilen “Yerli Katkı Oranları” hiçbir inceleme ve denetime tabi tutulmadan firmalarca bildirilen oranlar dikkate alınıyor.
FAİZİN %50’SİNİ DEVLETE ÖDETİYORLAR
Hali hazırda uygulanan sübvansiyonlu traktör ve diğer tarım makinaları kredilerinde Ziraat Bankası ana kredi sağlayıcı banka olarak verilen tarımsal kredilerin yaklaşık %70’ini karşılıyor.
Kullanıcılar için verilen tarımsal kredi desteğinde %50 üzerinde yerlilik oranına sahip traktörler ve diğer tarım ekipmanları için hesaplanan faizin %50’si çiftçiden tahsil edilirken kalan %50’lik kısmı tarımsal sübvansiyon desteği olarak devletin kasasından çıkıyor.
YERLİLİK ORANI %0 BİLE OLSA FAİZİN %25’İ DEVLETTEN
Yine traktör ve diğer tarım makinaları tarımsal kredi desteğinde %50’nin altında yerlilik oranına sahip ürünler için hesaplanan faizin %75’i çiftçiden tahsil edilirken kalan %25’lik kısmı tarımsal sübvansiyon desteği olarak devletin kasasından çıkıyor.
%50 altında yerlilik oranına sahip traktör %0 yerlilik oranına sahip olsa da hesaplanan faizin %25 kısmı tarımsal sübvansiyon desteği olarak yine devletin kasasından çıkıyor.
MİLYAR DOLARLAR YURT DIŞINA ÇIKIYOR
“Yerli” olarak tanımlanamayan ancak ilgili kuruma ürünün esas menşei ile ilgili gerçeği yansıtmayan belgeler sunarak yerlilik belgesi alan ithalat lobisinin sübvansiyonlardan kolayca yararlanması hem yerli üretimi baltalıyor hem de yılda milyarlarca dolarlık kaynağın yurt dışına çıkarılmasına neden oluyor. Dünyanın dördüncü büyük traktör pazarı olan Türkiye, yabancı markaların iştahlarını kabartıyor.
3 YILDA 2 MİLYAR DOLAR VERDİK
Türkiye, 2022 yılında 12 bin 563 adet traktör ithal etti. 2023 yılında ithal edilen traktör sayısı %92,4 artışla 24 bin 172 adede yükseldi. 2024 yılında ise 22 bin 533 traktör ithal edildi. Son üç yılda Türkiye’nin traktör ithalatına verdiği para 1,94 milyar doları buldu.
2019-2021 dönemini kapsayan yıllarda toplam iç pazar 138 bin adet olurken, 2022-2024 dönemini kapsayan yıllarda toplam iç pazar 208 bin adet olarak gerçekleşti ve bu karşılaştırmalı üçer yıllık dönemlerde iç pazar %51 oranında büyüdü.
Karşılaştırmalı bu üçer yıllık dönemlerde iç üretim oranı pazar büyüme oranının yarısından daha az oranda %24 büyüdü. 2019-2021 dönemini kapsayan yıllarda toplam ithal edilen traktör adedi 26 bin adet olurken, 2022-2024 dönemini kapsayan yıllarda toplam ithal edilen traktör adeti 69 bin adet olarak gerçekleşti ve bu karşılaştırmalı üçer yıllık dönemlerde ithalat oranı %167 oranında büyüdü. Karşılaştırmalı bu üçer yıllık dönemlerde toplam ithal edilen traktör tutarı döviz bazında pazar büyüme oranının üç katına yakın oranda %146 büyüdü.
ÇİFTÇİYE VERİLMESİ GEREKEN KAYNAK İTHALATÇI LOBİSİNE
Türkiye’de uygulanan tarımsal destek kredilerinde yerlilik oranları dikkate alınmasında yaşanan kontrolsüzlük ithal tedarikçilerin işini kolaylaştırıyor. Zira fatura dolandırarak %50 ve üstü oranında yerlilik oranı elde eden ithalatçı firmalar tarımsal sübvansiyonlu kredilerde müşterisini %75 oranında kredi ile buluşturabiliyor. Yeni maliye uygulamaları sonucunda kredilerde uygulanan sıkılaştırma politikaları ile fon bulma zorluğu sebebiyle Sübvansiyonlu Kredilendirme Sisteminde, kısıtlayıcı politikalara gidildiği durumlarda çiftçilerin tarımsal mekanizasyon talepleri azaldığından yerli sanayici üretim daralması yaşayarak hem finansal anlamında, hem de istihdamı korumada zor durumda kalıyor.
TARIMSAL KREDİLER YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMUYOR
Mevcutta uygulanan Sübvansiyonlu Kredilendirme Sistemi; yerli tarımsal ürün üreten üreticilerinin yabancı menşeli firmalara karşı rekabet gücünü zayıflatıyor. Türkiye’nin ilgili pazar rakamları, mevcut kredilendirme sisteminin yerli üreticilerini korumadığını, aksine pazar kaybına neden olduğunu gösteriyor. Bildirilen Yerlilik oranları gerçeği yansıtmıyor. Türkiye, tarımsal üretim değerleri ile Avrupa’da birinci sırada yerini korurken dünya tarımsal üretim değerlerinde ilk on sıra içinde yerini sağlamlaştırdı. Tarımsal üretim değerleri bakımından Dünya’da önemli bir paya sahip Türkiye, tarımsal üretim pazarı, tarımsal mekanizasyon anlamında yerli ve yabancı sermayeli üreticiler için önemli bir pazarlama alanına dönüşüyor.