Oscar adaylıklarına 'Oppenheimer' damgası

Dünyanın büyük merakla beklediği 2024 Oscar Ödülleri açıklandı. Yönetmenliğini Christopher Nolan’ın yaptığı ve büyük tartışmalara neden olan ‘atom bombasının babası’ Julius Robert Oppenheimer’in hayatının bir kesitini anlatan ‘Oppenheimer’ filmi 13 dalda Oscar’a aday gösterildi. Oppenheimer, en iyi yönetmen, en iyi film, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi kostüm tasarımı, en iyi uyarlama senaryo, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi makyaj ve saç tasarımı, en iyi orijinal şarkı, en iyi prodüksiyon tasarımı, en iyi sinematografi, en iyi düzenleme dallarında yarışacak.

EN ÇOK TARTIŞILAN FİLMLER ARASINA GİRDİ

Ünlü yönetmen Nolan’ın film çekimlerine başlayacağını duyurmasının ardından Oppenheimer ismi arama motorlarında en çok aranan isim oldu.

Tam adı Julius Robert Oppenheimer, tarihe ismini yazdıran isim. 2. Dünya Savaşı sırasında Los Amalos Laboratuvarı’nı yöneten Amerikalı bir teorik fizikçi. İlk nükleer silahın yaratıldığı araştırma olan Manhattan Projesi'ndeki önemli rolünden dolayı genellikle "atom bombasının babası" olarak anılıyordu.

ABD’de dünyaya gelen Oppenheimer, 1925’de Harvard Üniversitesi'nden lisans derecesi ve 1927'de Almanya'da Göttingen Üniversitesi'nden doktora aldı. Diğer kurumlardaki araştırmalarının ardından Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nin fizik bölümüne katıldı ve 1936'da profesör oldu. Fizik alanında yaptığı çok sayıda çalışma başka bir çok çalışmanın yolunu açarken, Oppenheimer kendine bu dönemde bambaşka bir yol seçti.

ŞİMDİ BEN ÖLÜM OLDUM

Oppenheimer 1942'de Manhattan Projesi'nde çalışmak üzere işe alındı ve ilk nükleer silahları geliştirmekle görevlendirilen New Mexico'daki Los Alamos Laboratuvarı'nın direktörlüğüne atandı. Burada çalışmalarını sürdüren bilim insanı 16 Temmuz 1945'te ilk atom bombasının Trinity testinde hazır bulundu. 1960 yıllarda yapılan röportajlarda Oppenheimer patlamadan sonraki anlarda Hindu kutsal kitabı Bhagavad Gita’dan ‘Ben şimdi ölüm oldum, dünyanın yok edicisi’ dizelerinin aklına geldiğini söylemişti.

Denenen atom bombaları ise Ağustos 1945'te Japonya'da Hiroşima ve Nagazaki'nin bombalanmasında kullanıldı ve bu olay nükleer silahların silahlı bir çatışmada kullanıldığı tek olay olarak tarihe geçti.

ELLERİMDE KAN VAR

Birleşik Devletler Atom Enerji Komisyonu’nun etkili Genel Danışma Komitesi’ne başkanlık eden Oppenheimer, sonrasında ise dünyadaki nükleer silahlanma yarışına karşı çıkan bir isim olarak karşımıza çıkıyor.

Nükleer silahları saldırganlık, silah endüstrisine de şeytanın işi olarak gören Oppenheimer, ekim 1945’de bir toplantıda ABD Başkanı Truman’a ‘ellerimde kan olduğunu hissediyorum’ sözleriyle karşı çıkmıştı. Bu tutumu onun bu çalışmalardan uzaklaştırılmasına neden olsa da ölümüne kadar üniversitede ders vermeye ve fizik alanında çalışma yapmaya devam etti. Bu dönemde ünlü fizikçi Einstein ve diğer fizikçilerle birlikte çalıştı.

1 MİLYAR DOLARA YAKIN GİŞE HASILATI ELDE ETTİ

21 Temmuz’da vizyona giren filmi Türkiye’de iki milyona yakın kişi izledi ve yönetmen Nolan’ın Türkiye’de en çok izlenen filmi oldu. Hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin çok beğendiği film dünya çapında da 1 milyon dolara yakın gişe hasılatı elde etti.

Üç saat süren filmin en büyük özelliklerinden biri de bazı sahnelerin renkli bazı sahnelerin ise siyah beyaz olması. Yönetmen Nolan bu durumu filmin nesnel ve öznel olmak üzere iki farklı bakış açısına sahip olduğu, renkli sahnelerin öznel; siyah beyaz sahnelerin ise nesnel olduğunu söyleyerek açıkladı.