Dezenflasyonda üç temel unsur belirleyici olacak

2025 yılı bütçe sunumunu yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uygulanan programın temel amacının, fiyat istikrarını sağlamak olduğunu belirterek "Üç temel hususun belirleyici olmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Dezenflasyonda üç temel unsur belirleyici olacak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılı bütçe sunumunda fiyat istikrarının sağlanması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirterek, “Çünkü, çiftçi, esnaf, işçi, asgari ücretli, memur, emekli yani tüm vatandaşlarımızın alım gücünü kalıcı olarak ancak fiyat istikrarı ile artırabilir ve gelir dağılımını iyileştirebiliriz” dedi. Vergi politikalarında da vergide adaleti güçlendirmeyi sürdüreceklerini kaydeden Şimşek, son iki yılda olduğu gibi deprem yaralarının sarılmasını önceliklendirmeyi sürdüreceklerini diğer tüm harcamalarda ise disiplinin esas olacağını belirtti. Şimşek, ülkenin rekabet gücü ve büyüme potansiyelini artıracak tüm alanlarda yapısal reformlara daha da hız vereceklerini bildirdi.

ekonomim'den Canan Sakarya'nın haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Meclis Plan Bütçe Komisyonuna yaptığı bütçe sunumunda programın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu ve uzun soluklu bir çaba gerektirdiğini belirterek, “Yüksek enflasyon, karşı karşıya olduğumuz en önemli makro dengesizlik. Önümüzdeki dönemde dezenflasyonda 3 temel hususun belirleyici olmasını bekliyoruz. Birincisi, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki yaratacak. Üçüncü olarak, bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz” dedi.

Dezenflasyonda üç temel unsur belirleyici olacak - Resim : 1

Dezenflasyon sürecinde büyümenin ılımlı ve daha dengeli seyrettiğini belirten Şimşek, büyümenin bu yıl yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Şimşek, “Enflasyondaki düşüş ve destekleyici küresel koşullarla birlikte, gelecek yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede göreli bir toparlanma öngörüyoruz” dedi.

VERGİLERİN YÜKSEK OLDUĞU DOĞRU DEĞİL

Dolaylı vergi yükünün çok yüksek olduğu yönündeki kanaatin doğru olmadığını belirten Şimşek, “Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır. Ülkemizde dolaylı vergilerin milli gelir içerisindeki payı yüzde 9,1, OECD ortalaması yüzde 10,5, AB ortalaması yüzde 13,6’dır. Ülkemizde genel KDV oranı yüzde 20’dir. Bu oran ile AB ülkeleri içerisinde en düşük vergi oranına sahip altıncı ülkeyiz. efektif KDV oranımız yaklaşık yüzde 15. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranı yüzde 5,8’dir. Bu oran ile OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz” diye konuştu. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kararlı olduklarını kaydeden Bakan Şimşek, “Bu çerçevede, 2024 yılında usulsüzlük ve özel usulsüzlük ceza tutarlarını önemli ölçüde artırdık” diye konuştu.

TÜRK LİRASINA TALEP ARTIYOR

Cari açıktaki düşüş, dış finansmana erişimin iyileşmesi ve Türk lirasına artan güven sonucunda, önemli ölçüde rezerv birikimi sağlandığını kaydeden Şimşek, şöyle devam etti: “Mayıs 2023’e göre brüt rezervlerimiz 59 milyar dolar, swap hariç net rezervlerimiz ise 106 milyar dolar arttı. Bu artışın yaklaşık yüzde 75’i yurt içi portföy tercihlerinden, yani ters para ikamesinden kaynaklandı. Yabancı para mevduatların toplam içindeki payı, 2023 yılı Mayıs ayındaki yüzde 63,7’den yüzde 43,8’e geriledi. Makro finansal istikrarı pekiştirmek ve dezenflasyon sürecini hızlandırmak için Kur Korumalı Mevduattan çıkıyoruz.”

2024 yılında Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni ı uygulamaya aldıklarını hatırlatan Şimşek, “Muhasebat Genel Müdürlüğümüz tasarruf tedbirleri kapsamında bakanlıklar, valilikler, üniversiteler, belediyeler ile diğer kurumlar olmak üzere 145 kamu kurum ve kuruluşunda denetim yapmıştır. Kanun gereği denetim raporlarını Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kamu idareleriyle paylaşacağız” dedi. Şimşek, genelge sonrası hizmet alımı ile kullanılan taşıtlardan, sözleşmesi sona erenleri yüzde 15 oranında azalttıklarını belirtti.