EMO İzmir'den UTTS tepkisi: Teknolojik istismar!

EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, UTTS`nin vergilendirilmesi ve taşıt sahiplerinden istenilen montaj ücretleri ile ilgili açıklama yaptı.

EMO İzmir'den UTTS tepkisi: Teknolojik istismar!

Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, UTTS`nin vergilendirmede adaletsizlik örneğine dönüştüğünü söyleyerek, taşıt sahiplerinden istenilen yüksek montaj ücretleri ile ilgili bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Son günlerde Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi`ne (UTTS) yönelik eleştiriler sayısında artış yaşanıyor. UTTS, istasyonlarında akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihazlara taşıt plaka bilgilerinin elle girişini önleyerek, otomatik olarak aktarılmasını sağlayan sistem olup, akaryakıt doldurulan araç ile faturada belirtilen aracın aynı olmasının garanti altına alarak vergi kaybını önleyeceği ifade edilmektedir. UTTS`ye Ocak sonuna kadar kaydını yaptıran mükellefler, 30 Nisan 2025 tarihine kadar montaj işlemlerini tamamlayarak, akaryakıt harcamalarını vergi indirimi kapsamında gider göstermeye devam edebiliyorlar. Gelir İdaresi Başkanlığı, UTTS`ye kayıt yaptırmayan mükelleflerin akaryakıt satış fişlerini vergi indiriminde kullanamayacaklarını açıklamıştı.

Bu sistemde taşıtların yakıt depo girişlerine aslında temel olarak bir Radyo Frekans etiketi (RFID Tag) olan Taşıt Tanıma Birimi (TTB) takılmaktadır. Dolum işlemi sırasında TTB, plaka bilgisini ödeme kaydedici cihaza iletilir. Bu okuma işleminin yapılabilmesi için istasyonlarda da Taşıt Tanıma Okuyucu (TTO) ve Tabanca İletişim Modülü adı verilen donanımlar kullanılmaktadır. TTB takılı aracın dolumu tamamlandıktan sonra UTT Satış Fişi oluşturulur ve taşıt sahibine teslim edilir. Bu sırada işlemle ilgili bilgiler Gelir İdaresi Başkanlığı`na (GİB) da aktarılmaktadır. Bir yazılım altyapısıyla çalışan RFID etiketleri, araçların kimlik bilgilerinin otomatik olarak tanınmasını sağlar ve akaryakıt alım işlemlerini yetkilendirir. Bu teknoloji, akaryakıt faturalarının farklı araçlara kesilmesini engelleyerek vergi usulsüzlüklerini önlemeyi amaçlamaktadır.

Sistem, vergi usulsüzlüklerini etkin bir şekilde önleyecek olsa bile yüksek maliyeti nedeniyle vergi usulsüzlüğü yapmayan araç sahipleri için haksız bir cezalandırma uygulamasına dönüşmektedir. Kayıt ve montaj için süre sınırlaması ve yüksek maliyetler nedeniyle son günlerde şikayetlere neden olan uygulama kapsamında sürücülerden 2779 TL gibi yüksek bir bedel tahsil edilmektedir. UTTS kapsamında kullanılan RFID etiketlerin maliyeti oldukça düşük olmasına rağmen, yüksek bir bedelle satılmaktadır. Darphane`nin açıkladığı maliyetler (16-18 dolar) ile cihazların piyasa değeri arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bu durum, Darphane ve bu ürünlerin ithalatını yapan firmaların haksız kazanç elde ettiği yönünde spekülasyonlara neden olmaktadır. Darphane aradaki farkın etiketlerin ATEX sertifikasyonuna sahip olması ve depolama, nakliye gibi giderler nedeniyle yüksek olduğunu belirtse de ATEX maliyetlerini paylaşılmaması tartışmaların sürmesine neden olmaktadır. Pazarlama ve benzeri maliyetleri de olmayan, kullanımı zorunlu tutulan bir sistemin bu kadar yüksek bedellere sunulması kabul edilemez."

Alternatif Çözümler
"Sistemdeki en önemli sorunlarında birini UTT etiketlerinin, araç satıldığında geçersiz hale gelmesi oluşturmaktadır. Oysa RFID etiketlerinin yazılımsal olarak farklı bir kullanıcıya aktarılması son derece kolaydır. Bu nedenle etiketler araç ile eşleştirilerek her seferinde yeni bir etiket takılması zorunluluğu ortadan kaldırılmalıdır. RFID çipleri yerine halihazırda karayollarında kullanılan yazılım tabanlı plaka tanıma sistemlerine benzer daha ucuz bir çözümle de vergi kaybı önlenebilirdi. Neredeyse tüm araçlarda kullanılacak ve bir anlamda dijital plakaya dönüşecek bu sistem hayata geçirilmeden Odamızın da dahil olduğu ilgili uzman kuruluşlardan bilimsel ve teknik değerlendirmeler alınması gerekirken, bir oldu bitiyle uygulamanın başlaması kabul edilemez.

Kuşkusuz vergi kaçakçılığını önlemek için her türlü tedbir almak kamunun görevidir. Bu önlemlerin bütçe kapsamında minimum maliyet oluşturacak şekilde hayata geçirilmesi kamu yararı açısından esas olmalıdır. Vergisini düzenli ödeyen ve usulsüzlük yapmamış vatandaşlardan bir de usulsüzlüğü önleme adına bir ödeme daha alınması hakkaniyet ilkesi de aykırıdır. Bu sistemin kullanımı zorunlu olsa bile vergi kaçakçılarından kesilen cezalardan oluşturulan bir fondan finanse edilmeliydi. Kaçakçılığa ve usulsüzlüğe hiç bulaşmamış kesimlerden toplanan kamu kaynağıyla finanse edilen sistemin tüm maliyet kalemleri kamuoyuna açıklanarak, yurttaşlardan alınan bedellerin düşürülmesi çağrısı yapıyoruz. "