Fırsatçılık turistleri de kaçırıyor!

Türkiye’deki fahiş fiyatlar artık turistleri bile rahatsız ediyor. Yurt dışında ünlü bir markanın montu 3 bin TL’ye satılırken, Türkiye’de aynı ürünün indirimli fiyatı 11 bin TL .

Fırsatçılık turistleri de kaçırıyor!

Türkiye’de enflasyonla mücadelenin daha ziyade dar ve orta gelir grubuna mensup vatandaşların omzunda bir yük oluşturduğu sık sık gündeme gelen acı bir gerçek.

Temizlik malzemeleri, sebze meyve ürünleri, işlenmemiş gıda, konut, ulaşım gibi çok temel ihtiyaç gruplarında bile hayat pahalılığı kendini oldukça derinden hissettiriyor.

Üstelik Türkiye’deki fahiş fiyatlar artık sadece vatandaşı değil ülkemize tatile gelen yabancı turisti de şaşkına çeviriyor.

Sözcü'den Belce Örü'nün haberine göre yurt dışıyla fiyat farkı karşılaştırıldığında ünlü markaların ürünleri Türkiye’de en az yüzde 300 daha pahalı.

ABD’de ünlü bir markanın spor ayakkabı modeli indirimde 600 TL iken ünlü bir markanın montunun fiyatı 3 bin TL. Türkiye’de aynı ayakkabı 1.800 TL, aynı mont ise indirimde 11 bin TL. Aynı şekilde lüks bir markanın çantası ABD’de 3 bin TL iken, Türkiye’de 10 bin TL’den alıcı buluyor.

FARK AÇILIYOR

Öncelikle turizm sektöründe kendini hissettiren ve kur farkına rağmen Türkiye’de lüks otellerde konaklayan yabancı müşterileri bile rahatsız eden hatta ekstrelerini kontrol etmelerine neden olan bu durum artık perakendeyi de kapsamaya başladı.

Elbette bu durumun oluşmasındaki en temel neden Türkiye’deki marka sayısının bir elin parmağını geçmemesi. Kalifiye insan kaynağına ve üretim gücüne sahip olmasına rağmen fasona sırtına dayayan ekonomide hâlâ katma değerli üretimden ve markalaşmadan söz edemiyoruz.

Buna bir de Türkiye’nin döviz bazında bile pahalı kalmasını göz önünde bulundurursak fiyat algısının sadece yurt içindeki ürünlerde değil yurt dışındaki ürün kıyaslamasında da bozulduğunu söylemek mümkün.

GENÇLER HAKSIZ SAYILMAZ

- Özellikle de sosyal medyada yurt dışında ekonomik anlamda daha rahat koşullarda hayatını sürdüren yaşıtlarını gören Türk genci sisteme sitem ediyor.

Sadece ekonomik kıyaslamada bile kendisinin harcadığı emek ve zamana kıyasla daha az imkana sahip olduğunu gördüğünde bugün için motivasyon bulmakta zorlanırken geleceğe dair umudunu da kaybediyor. Fırsat eşitsizliği de maalesef yıldan yıla büyüyor.