Trump'ın hamleleri işe yaradı! Akın etmeye başladılar
Trump'ın yeni tarifeler öncesinde LVMH ve Shell, ABD yatırımlarını artırma kararı aldı. Avrupa’daki yüksek maliyetler ve bürokrasi, yatırımcıları caydırıyor. H&M ve Hyundai gibi devler, tedarik zincirlerini ABD’ye yaklaştırıyor. Stellantis, Trump sonrası 5 milyar dolarlık yatırım planını açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikaları, uluslararası şirketleri tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmeye zorluyor. Trump’ın planladığı ithalat tarifeleri ve milliyetçi ekonomik yaklaşım, büyük şirketleri ABD’ye yatırım yapmaya yönlendiriyor.
Bu hafta devreye alınması beklenen yeni ithalat vergileri öncesinde, LVMH CEO’su Bernard Arnault ve Shell CEO’su Wael Sawan gibi küresel iş dünyasının önde gelen isimleri, ABD’de yatırımlarını artırma planlarını açıkladı.
ABD YATIRIMLAR İÇİN DAHA CAZİP HALE GELİYOR
LVMH’nin sahibi ve dünyanın en zengin iş insanlarından biri olan Bernard Arnault, ABD yetkililerinin yeni üretim tesisleri kurmaları için kendilerini teşvik ettiğini belirterek, "Mevcut şartlar göz önüne alındığında, ABD'ye yatırımları artırmayı ciddi şekilde düşünüyoruz." dedi.
Avrupa’nın en değerli şirketlerinden biri olan LVMH, şu ana kadar ABD’de üç Louis Vuitton atölyesi açarken, Tiffany & Co’ya milyarlarca dolarlık yatırım yaptı. Arnault, Trump’ın yemin törenine katıldıktan sonra yaptığı açıklamada, ABD’de iyimser bir hava olduğunu ancak Fransa’ya dönüşün “soğuk bir duş” etkisi yarattığını ifade etti. Daha düşük vergiler, ucuz enerji maliyetleri ve Avrupa’ya kıyasla daha yüksek ekonomik büyüme, ABD’yi yatırım açısından daha cazip hale getiriyor.
Enerji devi Shell’in CEO’su Wael Sawan da ABD'deki işlerini genişletmeyi hedeflediklerini belirtti. "Vergi avantajları ve düzenlemelerdeki destekleyici ortam sayesinde ABD’de büyümeye devam edeceğiz." dedi.
Trump, yemin töreninde enerji politikalarına vurgu yaparak, “Drill, baby, drill” (Kaz, bebeğim, kaz) sloganını kullanmış ve ABD’nin enerji kaynaklarını en verimli şekilde değerlendireceğini duyurmuştu.
AVRUPA DÜZENLEMELERİ ŞİRKETLERİ CAYDIRIYOR
ABD, ticari tarifelerle büyük şirketleri kendi sınırlarına çekmeye çalışırken, Avrupa Birliği’ndeki katı bürokrasi ve yüksek enerji maliyetleri yatırımcıları zorlamaya devam ediyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Financial Times’a yazdıkları ortak makalede, AB’nin iş yapma koşullarını iyileştirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Avrupa’da yatırım maliyetlerini, özellikle enerji fiyatlarını düşürmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Bu durum, pek çok şirketin tedarik zincirlerini ABD gibi ana pazarlara yakınlaştırma kararı almasına neden oluyor. İsveç merkezli perakende devi H&M, üretim süreçlerini ABD’ye daha yakın hale getirmek için çalışmalar yürütüyor. CEO Daniel Ervér, "Tarifeler karşısında daha esnek bir tedarik zinciri oluşturmak istiyoruz." dedi.
Benzer şekilde, Güney Koreli otomobil üreticisi Hyundai’nin yöneticisi Zayong Koo, "Üretimi yerelleştirmeye çalışıyoruz, böylece tarifelerin etkisini en aza indirebiliriz." ifadelerini kullandı.
BÜYÜK ŞİRKETLER ABD’YE YÖNELİYOR
Otomotiv devi Stellantis’in Başkanı John Elkann, Trump’ın yemin töreni öncesinde dört gün boyunca Washington’da temaslarda bulundu. Hemen ardından Fiat ve Jeep markalarını da bünyesinde barındıran Stellantis, ABD’ye 5 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyurdu. Ayrıca, Trump’ın seçim zaferi sonrasında, şirket daha önce Ohio’daki Jeep fabrikasında planladığı 1.100 kişilik işten çıkarma kararını iptal etti.
Bir Avrupa bankacısı, "ABD’de yeterince temsil edilmeyen veya Avrupa’da fazla yatırımı bulunan her şirket, yeni tesislerini artık ABD’de kurmayı tercih edecektir." dedi.
Biden yönetimi döneminde de Enflasyonu Düşürme Yasası (Inflation Reduction Act) kapsamında şirketlere 370 milyar dolarlık teşvik sağlanmıştı. Ancak Trump’ın, bazı teşvikleri kaldırarak şirketleri doğrudan ABD’ye yatırım yapmaya teşvik etmeyi amaçladığı belirtiliyor.
Son gelişmeler, küresel şirketlerin ABD’deki yatırım fırsatlarını kaçırmak istemediğini ve Trump’ın ekonomi politikalarının küresel yatırım haritasını değiştirdiğini gösteriyor.