Dilara’dan bir hamle daha geldi! Uğur Dündar'ın babalık davasında DNA testi sahte mi?
Türkiye’nin günlerdir konuştuğu Uğur Dündar’a ‘babalık’ davasında her gün yeni bir ayrıntı ortaya çıkıyor. Babalık davası açan Dilara G., rapora itiraz edeceklerini belirerek DNA alınması için yeni bir talepte bulunacaklarını açıkladı.
Müge Anlı’nın programına katılan Dilara G., babası olduğunu iddia ettiği Uğur Dündar’la ilgili konuştu: “Adli Tıp Kurumu’ndan çıkan rapora itiraz ediyor, yeni bir DNA alınması için talepte bulunuyorum”.
Müge Anlı'nın ATV'de yayınlanan programında ilginç gelişmeler yaşandı. Program sırasında Dilara G.'nin annesi Suphiye Orancı'nın Almanya'daki evi bulundu. Orancı'nın kapısını çalan arkadaşı Merve Kutlay onunla konuşmak istedi. Ancak kapıyı açmayan Orancı diyafondan "Kocam evde, bu konu hakkında konuşmak iyi bir fikir değil.
Benim çocuklarım kimseyi ilgilendirmez" ifadelerini kullandı. Canlı yayına katılan Dilara G. ise Adli Tıp Kurumu'ndan Uğur Dündar için çıkan rapora itiraz edeceğini açıklayarak "Tekrar DNA alınması için talepte bulunuyorum" ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARI ARAMIZDA BÖLÜŞTÜK”
Son olarak, dört kız kardeşin, 1988 yılında anneleri Suphiye Orancı tarafından Antalya Tekirova’da yaşayan Adile ile Emir Şener çiftine, para karşılığında bakmaları için verildiği ortaya çıkmıştı. Edinilen bilgilere göre çift, o dönem iki aylık olan ikizler ile, yaşları iki ve dört olan diğer kardeşlere üç-dört ay baktı. Ancak Orancı, aileye vadettiği ödemeyi yapmadı. Şener çifti, dört çocuğa bakmakta zorlanınca aynı köyde yaşayan üç aile, üç kardeşin bakımını üstlendi. İkizlerden biri de Şener çiftinin yanında kaldı. İkizlerden biri hastalanıp doktora götürülünce çocuğun kimliğinin olmadığı anlaşıldı. Hastane çalışanları durumu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirdi. Kardeşler Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildi.
‘İKİ KEZ GELDİ’
O dönem kardeşlerden birinin bakımını üstlenen Ahmet Adaletli konuyla ilgili konuştu. Adaletli, yaşananları şöyle anlattı:
“Kızların annesi, köye sadece iki defa geldi. Bir çocukları bırakırken, bir de bıraktıktan bir hafta sonra kıyafet falan getirdi. Ondan sonra kayıplara karıştı. Adile Teyze ve Emin Amca bu çocuklara yaklaşık dört ay kadar baktılar ama anneleri ne para yolladı ne bir yardımda bulundu. Annelerini o dönem aradık, bulmadık. ‘Ne yapalım ne edelim’ dedik ve çocukları kendi aramızda bölüştük.”