TÜSİAD başkanlarına hapis istemi!

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında "Basın yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

TÜSİAD başkanlarına hapis istemi!

Savcılık, iki ismin TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptıkları açıklamaların gerçeğe aykırı ve dezenformasyon niteliğinde olduğunu belirtti. Ayrıca, "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla yürütülen ayrı bir soruşturmanın da sürdüğü bildirildi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında "Basın yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla dava açıldı.

Savcılık, iki ismin TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptıkları açıklamaların gerçeğe aykırı ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep etti.

İDDİANAMENİN AYRINTILARINA ULAŞILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aras ve Turan'ın Türkiye genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı, tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ettikleri aktarıldı.

İddianamede, şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylarla ilgili değerlendirmede bulunarak, telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve dezenformasyon içerikli bilgileri yaydıkları savunuldu.

Aras'ın konuşmasının TÜSİAD'ın internet sitesi üzerinden görüntülü ve yazılı şekilde yayınlandığı, ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirmeleri nedeniyle, eyleminin etki alanını genişlettikleri ifade edildi.

İddianamede şüphelilerin sözlerinin ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili olduğu, bu kapsamda eylemlerinin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu, şüpheliler tarafından siyasi, ekonomik ve ticari konularda toplumu manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgiler verildiği vurgulandı.

İddianamede, şüphelilerin "zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan cezalandırılmaları istenirken, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan soruşturma dosyasının ayrıldığı belirtildi. Bu suçun soruşturma usullerinin ve suçtan zarar gören unsurunun farklı olması nedeniyle ayırma kararı verildiği kaydedildi.

İddianame, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.