Yunanistan'da ölümden dönmüştü: Vuslat Doğan Sabancı 'The Times'a haber oldu!
İngiliz The Times gazetesi, Vuslat Doğan Sabancı'nın Tophane-i Amire'de açılan ve yarın sona erecek olan Emanet sergisini haberleştirdi.
Eşi Ali Sabancı ile 24 Ağustos 2023'te Yunanistan'da geçirdikleri bot kazasında yüzünden ağır yaralanan Vuslat Doğan Sabancı sağlığına kavuşmasının ardından iş hayatına geri döndü. Vuslat Doğan Sabancı tarafından hazırlanan, küratörlüğünü Doç. Dr. Ebru Yetişkin’in yaptığı "Emanet" isimli sergi 22 Mayıs'ta Tophane-i Amire'de sanat severlerin ziyaretine açılmıştı.
İngiliz The Times gazetesi Emanet sergisini 'Gazeteci, sanatçı olarak yeni kariyerinde hikaye anlatma yeteneğini sergiliyor' başlığıyla haberleştirdi.
Haberde şu ifadeler eyer verildi.; 'Vuslat Doğan Sabancı 2008 yılında işe giderken yolda kestirirken kilden heykeller yaparken gördüğü bir hayalin kendisini sanatçı olarak ikinci bir kariyer yapmaya ittiğini söylüyor. Şimdi bu hayal 53 yaşındaki gazeteci ve aktivist için gerçeğe dönüştü ve eserleri İstanbul'da 15. yüzyıldan kalma beş kubbeli bir binada büyük bir sanat sergisinde gösteriliyor.
Doğan Sabancı, kabaca “güven” ya da “kutsal hediye” anlamına gelen Emanet adını verdiği ilk kişisel sergisini, kalplerimizdeki iyiliği ve doğanın güzelliğini görmeye bir davet olarak tanımlıyor. Sanatçı, kil, bitkiler ve yerel kayalardan elde edilen doğal pigmentler gibi mütevazı malzemelerden yararlanıyor.
Serginin merkezinde, DNA'nın bir parçası gibi yerden göğe uzanan dalgalı bir metal zincir olan Yaşamın Göbek Kordonu yer alıyor. Doğan Sabancı bu fikrin, büyükannesi tarafından kendisine hediye edilen altın bir kolyeden geldiğini söylüyor. Serginin adı da, tıpkı serginin kendisi gibi, büyükannesi tarafından anlatılan ve bir köyde kaos yaratan bir serçeyi konu alan eski bir Türk masalından esinlenmiş.
Serçe, bir kadından ayağındaki dikeni çıkarmasını ve kendisi dönene kadar saklamasını ister, ancak serçe geri döndüğünde kadının dikeni attığını görür ve ekmeğini alır. Serçe daha sonra ekmeği saklaması için köydeki başka birine verir, ancak onların “hediyelerine” değer vermemesi nedeniyle yine hayal kırıklığına uğrar. Masalın sonunda serçe dikenden bir geline dönüşmüştür.